OLDURTMADIKLARI(M)! - Olmama. - BU/ŞU/O AN dışındaki. - B dışında başka bir ad. (ya da herhangi bir tanım/sıfat) - Düşünmeyen. - Okumayan. - Beklentide olan. - Çalışmayan, işlemeyen, dönüştürmeyen. - Olumsuz/yetersiz/düşük düzenin parçası olan. - Âdil olmayan. - Güvenilir olmamak. - İlkesiz/lik. - Tutarsızlık, takipsizlik, bütünlüksüzlük. - Haset, düşmanlık yapmak, art niyet aramak. - Koşulların yetersizliğine kapılmak/üzülmek. - Ömür boyu tek eşli olmak. (ilişki süresince ise her zaman, mutlaka!) - Sınırlarını zorlamayan. - Araştırmayan, gözlemlemeyen. - Karşılaştırmayan. - Yaratıcı olmayan. - Kişileri zorlamak. - Israr etmek, ısrarcı davranmak. - Sabırsız/lık. - Yalnız kalamayan/yaşayamayan. - Fırsat yaratmayan. - Öncelik tanımayan. - Saygısızlık yapan. - Haddini bilmeyen. - Sözünün ardında durmayan. - Zamanlamayı takip edemeyen. - Ciddiyetsiz/lik. - Samimiyetsiz/lik. - Sonuç ya da süreç merkezlilik. - Dengesiz/lik. - Atâlet. - Onursuz/luk. - Düzenbaz/lık. - Çıkarcılık, hesap-kitap peşinde/lik. - Kasıtlı engel yaratmak. - Yüzeysel/lik. - Boşvermek. - "Donuk/luk". - "Soğuk/luk". - Densiz/lik. - Ahlâksız/lık. - Âdâbsız/lık. - Yıkıcı/lık. - Küstah/lık. - Ukalâ/lık. - Ayrımcı/lık. - İkiyüzlü/lük. - Ben merkezli/lik, bencillik, egoist/lik. - Kendini beğenmiş/lik. - Sabit fikirli/lik. - Gizemli/lik. (ne de çabası!) |
YAPTIRTMADIKLARI(M)! - "Yapılmasa da olur!" olanlar. - "Yenilmese/içilmese de olur!" olanlar. - Karıştırmak. - Genel ile Özel'i ve aralarındaki ilişkiyi/bağlantıları/geçişleri karıştırmak. - Önceliklerini takip etmemek. - Uclarda düşünmek ve davranmak. - "Sıçramak"/"uçmak". - Kaygılanmak. - Saplantı, takıntı. - Kaptırmak. - Şaka. - Mantıksızlık. - Kıyaslamak. - İndirgemek. - Niyet okumak. - Hız. - Acele etmek. - Ertelemek. - Üşenmek. - Vazgeçmek. - Vazgeçmemek. - Bezginlik. - Çaresiz/lik. - Paniklemek. - Bilgisizlik. (elden geldiğince!) - Tarihsizlik. - Bile bile, göz göre göre yapılan/yapılacak hatalar. - Gereğinin fazlası. (herşeyde!) - Gereğinden fazla uyumak/yemek-içmek/hareket(spor/dans/eşeysellik). - Eline, diline, beline sahip olmamak. - Hızlı yemek, az çiğnemek. - Üç beyaz'ı kullanmak. (şeker, tuz, un) - Sigara (ve tüm tütün ürünleri) ve bağımlılık yapıcıları kullanmak. - Gövde ve zihin sağlığıma zararlı olanlar/olabilecekler. - Boş boş oturmak. (hiçbir şey yapmasam da düşünerek ya da zihni dinlendirerek!) - Kumar, bahis, iddia. - Fotoğraf çektirmek ve çekmek. (kamera karşısına çıkmak) - Gömülmek. (yerine kadavra olarak ilime ve insanlığa bağış! [vasiyetlerimdendir! takip edile!]) - Saygısızlık. - Selâmsızlık. - Güleryüzlü olmamak. - Kişilerle birlikteyken gazete/kitap okumak, başka şeylerle uğraşmak. - Üç kişi olarak bir yerlere gitmek. - Sözünün ardında durmamak. - Zamanlamayı takip etmemek, gecikmek. - Ciddiyetsizlik. - Eylemsizlik/hareketsizlik. - Hazırlıksızlık. - Bakımsızlık. - Takipsizlik. - Dikkatsizlik, özensizlik. - "Ayak sürümek". - Beline yüklenerek eğilmek. - Kötüye kullanmak, suistimal, istismar. - Yolsuzluk, üçkâğıtçılık, dolandırıcılık, hilekârlık, sahtecilik, kandırmak. - "Kadercilik". - "Sefillik". - "Rezillik". - Engel yaratmak. - Boş konuşmak. - Uzun konuşmak. - Cep telefonunda uzun konuşmak. - Sürekli/ağırlıklı olarak yere/havaya bakmak. - Gürültü/uğultu yapmak/yaratmak. - Korna çalmak. - Küçük düşürmek. - Birilerinin kuyusunu kazmak. - Kişilere inanmamak ve güvenmemek. - Ayrımcı/lık. - İmâ, kinâye. - İftira. - İsraf. - Dayatma, zorlama. - Dayanmak. - Dayamak. - İşkence. - Kıskançlık, çekememezlik. - Ukalâlık. - Küstahlık. - Öfke. - Nefret. - Kin. - Övünme. - Pişmanlık. - Savaş. - İtham. - Tüm -cı/-ci/-ist'çilikler. - Yapmacıklık. - Vefâsızlık. - Burnunu sokmak. - Kandırmak. - Terslemek. - Etiketlemek. - Önyargı. - Yıkıcılık. - Yozlaştırmak. - Tapmak. - Adanmak. - Abartmak. - Abanmak. - Kurallara uymadan arka yollar aramak/uygulamak. - Kuraldan çok kuralcılık ve kraldan çok kralcılık. - İlkesizlik. (fakat "Bazen bir ilke için insanlıktan/herkesten vazgeçebilmek, bazen de bir insan için tüm ilkelerden vazgeçebilmek!" gerekliliğini görememe ve uygulayamama durumuna düşmeden!) - Düşünceyi/sözü/yazıyı, başka ya da olumsuz anlam/durumlara götürecek çarpıtma, "yamultma", "çekme". - Açıkça belirtilmişlerin/yazılmışların dışında anlam/bağlam çıkarmak. (ve özellikle buradakilerin!) |
DÜŞÜNDÜRTMEDİKLERİ(M)! - Düşünmemek. - Sınırlar(ım)ın ötesi. - Sınırsızlık, sonsuzluk. - Etki alanımı(zı)n dışı. - Alt ve üst eşiklerin üstü ve altı. - Bilinemeyecekler ve bilinemeyecek yön/yanlar. - Uclar. - "Ya ... / ya da ...". (bilim dışında!) - "Elinde olmadan" yaşanılanlar/yapılanlar. - Kimseye ya da hiçbir şeye yaramayanlar/yaramayacaklar. - Olumsuzluklar ve olumsuz yan/yön/açılar. - Geçmişteki ve "gelecekteki", "olası" olumsuzluklar. - Değiştirilemeyecekler. - "Şanssızlık"/lar. - Belirsizlik/ler. - Ölüm sonrası. - Tabu. - Hurâfe. - Haz. - Keyif. |
KONUŞMADIKLARI(M)! / SÖYLETTİRMEDİKLERİ(M) / KONUŞTURTMADIKLARI(M)! - "Söylenilmese de olur!" olanlar. - Din, Metafizik, Siyaset, Askeriye, Futbol, Özel Yaşam. - "Sen-Ben" ya da "Ben-Sen" tartışmaları. - Niteliksizler, gereksizler, anlamsızlar, içi boşlar. - Anlamsız ve niteliksiz sorular. - "Kadınlar ..." / "Erkekler ..." - Az kullanılması ya da kullanırken çok dikkat edilmesi gereken sözcükler/"kalıplar"/deyimler. [bkz. FaRkLaR Kılavuzu - Dil'de bölümü] - Kişilerin olumsuz yanları ya da durumları. - Kötü örnek olan kişilerin adları. - Yalan. (olabildiğince/elden geldiğince!) - Kötü/yetersiz/ilgisiz örnek vermek. - Savunucu iletişim. - Arkasından konuşmak. - Fısıldayarak konuşmak. - Belirsizlik. - Lâf, küfür, herze. - Hakaret. - Safsata, zırva. - Dedikodu. - Geyik, goy-goy. - Patavatsızlık. - Mâlâyânî. - Reklâm. - Klişe. - Kalıp. |